Anayasa Mahkemesi Neden Var ve Neden İstenmiyor?
Prof.Dr. Şule Özsoy Boyunsuz
Anayasa, iç hukuklarda devlet dediğimiz kurumu tesis eden temel belgelerdir ve tüm devlet yetkilerinin de kaynağıdır. Nitekim Anayasamızın 6.maddesi egemenlik yetkilerinin Anayasa’nın koyduğu esaslara göre kullanılacağını ve kaynağını Anayasa’dan almayan bir devlet yetkisine sahip olunamayacağını açıkça yazmaktadır. Bu bakımdan Anayasa dışındaki hukuk kuralları Anayasa’dan alınan yetkilere dayanılarak, bu yetkiler kullanılarak ve ona uygun olarak yapılmak zorundadırlar.
Anayasaya dayanılarak yapılan hukuk kuralları arasında da bir hiyerarşi mevcuttur. Anayasa tarafından tesis edilen kademelenmeye göre bir alttaki norm, geçerliliğini bir üstteki norma ve Anayasa’ya uygunluktan alır ve ona dayanılarak çıkarılır. Hiyerarşide üstteki norma aykırılık, hukuken işlemin iptal edilebilir hale gelmesi demektir.
Anayasa yargısı işlevi verilmiş mahkemeler kanunların hiyerarşide üstte bulunan anayasalara uygunluğunu denetlemekte görevlendirilmiş organlardır. Amaç pozitif hukuk kuralları arasındaki hiyerarşik hukuka uygunluk zincirini muhafaza etmektir. Bu mahkemelerin hepsi anayasa mahkemesi adını taşımasa da yaptıkları iş temelde aynıdır. Kimi ülkelerde tüm mahkemeler anayasa uygunluk denetimi yapabilirken kimilerinde adı anayasa mahkemesi olan özel görevli mahkemeler bulunur. Bu mahkemeler kanunların anayasaya uygunluğunu denetlemek, anayasanın üstünlüğünü korumak görevleriyle özel olarak vazifelendirilmiş sistem için merkezileştirilmiş tekil yargı organlarıdır. Hukuk ile sınırlandırılmış bir devlet yapısı tesis edilmek isteniyorsa ve katı, kodifiye bir anayasa mevcutsa anayasa yargısı da gereklidir. Tarihsel olarak bakıldığında Anayasa Yargısının doğum yeri olan ABD, bu biçimdeki katı, kodifiye Anayasaya sahip olan da ilk ülkedir. 1803 Marbury v. Madison davası ile başlayan anayasaya uygunluk denetimi, Anayasanın üstünlüğünü korumak işlevinin doğal olarak yargı organlarında bulunacağı zira hiyerarşide anayasaya aykırı bir kanunun hukuken geçerli olamayacağı fikrine dayanıyordu. Bunun için de tüm mahkemeler anayasaya uygunluk denetimi yapabiliyor ancak son sözü Federal Yüksek Mahkeme söylüyordu.
Yazının tamamına erişmek için abone olmalısınız. Tıkla, abone ol