Liberal Tipolojinin İlginç Bir Örneği Prens Sabahattin
Cengiz Kılçer
Tanzimat ve Islahat çalışmalarının etkisiyle Osmanlı aydını da burjuva toplumlarına özgü liberal düşünceleri yakından tanımaya başlıyor. Osmanlı İmparatorluğu’nda öne çıkan liberaller arasında Sakızlı Ohannes Efendi, Prens Sabahattin ve Mehmet Cavit Bey’i görürüz. Bu yazımızda Sakızlı Ohannes Efendi’ye kısaca ve Prens Sabahattin’e biraz uzunca değineceğiz. O dönem basında Paris Komünü ve Birinci Enternasyonal’i destekleyen yazıların yanında, her iki hareketi de eleştiren, aşağılayan makaleler de çıkmıştır. Tevfik Çavdar’a göre “Hakayikulvakayi” gazetesinin Haziran 1781’de yayınladığı bir haberde “Eşkıyanın kumandanı (Kari Marx) denilen ve hâlâ Londra’daki Enternasyonal nam cemiyetin reisi bulunan pehlivan olup…” biçiminde kurulan cümlelerle Komün’e, Marx’a ve Birinci Enternasyonal’e ağır bir biçimde saldırırlar. Ayrıca Sakızlı Ohannes Efendi, Şemsettin Sami gibi yazarlar da bu içerikteki yazılarıyla Enternasyonal ve Komün’ü eleştirirler. Daha sonraları aynı eleştiriler sosyalizm ve komünizm konusuna yaygınlaştırılacaktır (Çavdar 1999:36). Yine bir liberal olarak Sakızlı Ohannes Efendi’ye göre “sosyalizm/sosyalistler insanın doğuştan gelen yapısının sonucu veya yasalar gereğince insanlar arasında gözlenen eşitsizliğe güya bir çare olmak üzere, kimi aşırı düşünce sahipleri, insanlar arasında tam bir eşitliğin gereklerinin kurulmasını ve toplumun bir takım sahte görünümlerle düzenlenmesi ve düzeltilmesini tasavvur etmişlerdir. Özet olarak, kamunun her işte, tek tek görülen bireysel işyerlerinin yerine geçmesidir. Bu ise, iş tutma özgürlüğü, özel mülkiyet, özgürlük ve sorumluluk kurallarına bütünüyle ters düşmektedir. Komünizm yani genel ortaklık akımında asıl amaç bütün insanların bütün taşınır ve takınmaz mallardan ortaklaşa ve eşit ölçüde pay alması, bundan ötürü bireysel mülkiyet, özgürlük ve hatta aile ve miras temellerin ortadan kalkmasıdır. Son tahlilde bu yöntem eşitlik hedefiyle insanlığın özgürlüğünü mahveder. İnsanoğullarının arasında tam anlamıyla bir eşitliğin sağlanması mümkün değildir. Velev ki komünizm yöntemi üzere bütün taşınır ve taşınmaz mallar halkın tamamına eşit olarak pay edilse, bireysel güçlerin doğal anlaşmazlıkları gereğince gerçekleştirilen eşitliğin bir süre geçtikten sonra bozulacağı, “muhtac-ı tarif” değildir.” Çavdar’ın dediği gibi Sakızlı Ohannes Efendi’nin sosyalizme ve komünizme dair görüşleri bilerek ya da bilmeyerek sosyalizmde içkin olan toplumun genel refahı ile sınırlı ya da yaygın olarak karşımıza çıkan bireysel fukaralık kavramlarını karıştırmaktadır (Çavdar 1982:113,117).
Yazının tamamına erişmek için abone olmalısınız. Tıkla, abone ol