Dosya

Kapitalizmin krizi ve işçi sınıfı

Doç. Dr. F. Serkan Öngel

Giriş

Dünya 2020 yılına COVID-19 küresel salgının yıkıcı etkisinin hissedilmeye başlandığı, salgının ekonomik etkilerinin dünya gündeminin en önemli başlığı haline geldiği bir süreçte girdi. Bu süreçte kapitalizm bir sistem olarak sıkça sorgulandı. Ancak salgın öncesinde de dünya kapitalizmi ciddi bir meşruiyet krizi yaşıyordu. Reel sosyalizm deneyimlerinin çözülmesi ile birlikte, alternatifsiz kalmanın rahatlığını, işçi sınıfının mücadele tarihi içinde elde ettiği kazanımları ortadan kaldıracak adımları atarak gösteren kapitalizm, sermayenin mutlak egemenliğinde, piyasa ilişkilerinin tüm alanlara nüfuz ettiği küresel bir iktidar tasarımı içindeydi.

Ancak derinleşen çelişkiler özellikle 2008 krizi sonrasında, sistem karşıtı hareketlerin yükselmesine neden oldu. “İşgal et” eylemlerinden, “öfkeliler”e “sarı yelekliler”e ve “Arap Baharı”na kadar uzanan ve ekonomik taleplerle gelişen bu hareketlerin farklı siyasal sonuçları oldu. “Arap Baharı” ile başlayan sürecin, ABD Emperyalizminin ve İhvan Hareketi’nin öncülüğünde nasıl bir felakete doğru sürüklendiğini gördük. Yunanistan gibi kimi ülkelerde de büyük umutlarla iktidara taşınan siyasal hareketler ise sermaye egemenliğine teslim olmak durumunda kaldı. Kitleleri kapitalist sistemi aşacak bir siyasal çizgiye ikna edecek güçlü bir siyasal söylemin açığa çıkmaması, reel sosyalizmin yenilgisinin hâlâ etkisini sürdürdüğünü gösteriyor. Bu yazıda öncelikle kapitalizmin içinde bulunduğu meşruiyet krizinin boyutları ortaya konulmaya çalışılacaktır. Sonrasında işçi sınıfının niceliksel yapısı, örgütlülük düzeyi tanımlanacak ve kimi önerilere yer verilecektir.

Yazının tamamına erişmek için abone olmalısınız. Tıkla, abone ol

Comments are closed.

0 %