Anayasa ve rejim tartışmaları
Bilgütay Hakkı Durna
bilgutaydurna@yeniulke.com.tr
Gündemin çok hızlı değiştiği bir ülkede yaşıyoruz. Aylık bir dergi olarak, dergimizin amacı haliyle “günlük” olana yetişmek değil. Ancak “güncel” bir yayın olma, çıkış deklarasyonumuz doğrultusunda gündeme dair sözümüzü söyleme, yeni tartışmalar başlatma hedefine sahip olduğumuzu belirtmek isterim. Bu sayıdaki dosya konumuzu da diğer yazıları da bu çerçevede planladık.
Geçtiğimiz günlerde siyasi iktidar “yeni kurucu anayasa” olarak ifade ettiği anayasa tartışmalarını yeniden başlattı. Bu tartışmaları salt bir anayasa değişikliği olarak ele almak söz konusu değil, bir rejimin inşasıdır tartışılması gereken. Dosya yazılarımızın içeriğini de bu doğrultuda şekillendirdik. Gündemin hızlı değişmesi ise “gündem” yazılarımızı sayıca arttırdı. Bu sayımızda yeni bir sabit bölüme daha başladık. “Mercek” Taner Timur hocamızın “Lenin, popülizm ve devrimci miras” başlıklı yazısı ile sizlerle buluşuyor. Tüm yazıları ilgi ile okuyacağınıza eminiz.
***
Yazarlarımız kendi çalışmalarından özveri ile zaman ayırıp, yazdıkları yazılarla, yorum ve analizleri ile dergimize güç katmaktalar. “Yeni Ülke” çıkış deklarasyonu çerçevesinde bir platform olma iddiasına sahip ve bu yönde yapılacak tüm üretimlerin birlikte yol almak için çok önemli olduğunu düşünüyoruz. “Yeni Ülke”ye verilen destek ve katkılar bu yolda yalnız olmadığımızı bizlere gösterdi.
Bu çaba ve desteğe dair sözü sevgi, saygı ve özlemle andığımız Aziz Nesin’e bırakmak, O’nun “Canım Oğlum Canım Babacığım” adıyla yayınlanan mektuplarında yer alan bir bölümü sizlerle paylaşmak istiyorum: “Yapıtlarımda tekrarlar olduğu doğrudur. Daha doğrusu bunlar tekrar değil, aynı düşünceyi daha iyi anlatabilmek, iyice açıklayabilmek için, o düşünceyi değişik biçimlerde yeniden sunmaktır. Bu benim yaptığım, halkıma yararlı olmak uğruna sanatımdan özveride bulunmamdır. Sanırım on ya da on beş yıl önceleri Sartre’ın bir sözü çok tartışılmıştı. Sartre geri kalmış ülke yazarları için şöyle diyordu aşağı yukarı: ‘Ülkenin insanları yalınayaksa, yazarın görevi yazı yazmak değil ayakkabı yapmaktır.’ Ben de böyle düşünüyorum. Bunun bir has yazar için ne büyük özveri olduğunu hiçkimse benim kadar bilemez.”
***
Dergimizin ilk sayısı yayınlandıktan sonra okurlarımızdan ve dostlarımızdan çok sayıda beğeni içeren, destekleyici mesajlar aldık. Eksiklerimize ve küçük hatalarımıza hoşgörü ile yaklaşan, destekleyici mesajlarını bizlerle paylaşan okurlarımız ve dostlarımız ne kadar anlamlı bir çalışma içerisinde olduğumuzu bizlere bir kez daha gösterdi. Yayın kurulu adına teşekkürlerimizi iletmek, eleştiri ve önerilerinizin bizim için çok önemli olduğunu tekrar ifade etmek isterim.
Önümüzdeki sayımızda buluşmak üzere…
Dostlukla kalın…
