İslamcı ideoloji: Kula kulluğun ideolojisi
Kurtuluş Kılçer
Kapitalizm dışı ve sınıflar üstü tarih, siyaset, ideoloji, devlet, kültür vb. daireler tarifi ne kadar mümkün olabilir? Marksizm, bu konuda sağlam bir çerçeve sunuyor. Alt yapı- üst yapı diyalektiği olarak kodlayacağımız çözümleme, Marksizmin toplumsal gelişmelerin belirleyiciliğinin tarif edilmesinde teorik gücünü bir kez daha ortaya koyuyor. Bugün kapitalizmin ideolojilerini masaya yatırdığımızda, bu ideolojilerin söylemleri ile gerçekliği arasındaki sis perdelerini ortadan kaldırmak için Marksizm hala aşılabilmiş değil.
Konumuz İslamcı ideoloji ve siyaseti olunca gerek liberal gerekse İslamcı kalemlerin milyonlarca bayt yazdıklarını okumak gerçekten yorucu bir faaliyet. İslamcı ideologların İslamcılığı ayrı ve özgün bir siyasi akım ve ideoloji olarak tarif etme girişimleri hem teorik hem de pratik olarak kapitalizmin duvarına çarpıyor. 1990-2020 yılları arasına sığan 30 yıllık pratik, ampirik olarak kapitalizmin ve emperyalizminin sınırlarını aşamadığını ve ötesinde doğrudan kapitalizmin ve emperyalizmin aktörü halen geldiğini gösterdi. El Kaide, IŞİD, Taliban, Müslüman Kardeşler örnekleri, emperyalizmin “yeni dünya düzeninde” nasıl rol oynadıklarını tarif etmeye yeter de artar bile. Bununla birlikte ülkemizde AKP’nin 20 yıllık iktidarı, siyasal İslamcı ideoloji ve siyasetin hem Türkiye kapitalizmi hem de uluslararası kapitalizmle ilişkileri bağlamında İslamcılığın kapitalizmle organik ilişkisini ve bütünlüğünü gözler önüne sermiş durumda.
Yazının tamamına erişmek için abone olmalısınız. Tıkla, abone ol