TÜSİAD ne diyor?
Bilgütay Hakkı Durna
bilgutaydurna@yeniulke.com.tr
TÜSİAD (da) yüksek perdeden konuşmaya başladı. “Yeni Bir Anlayışla Geleceği İnşa: İnsan, Bilim, Kurumlar” başlıklı raporunu Yüksek İstişare Konseyi (YİK) toplantısında açıkladı. Konuk konuşmacının Prof. Dr. Daron Acemoğlu olduğu toplantıda YİK Başkanı Tuncay Özilhan ile Yönetim Kurulu Başkanı Simone Kaslowski’nin konuşmaları da dikkat çekici idi. Öncelikle, önümüzdeki günlerde Acemoğlu’nun adını Türkiye siyasetinde daha sık duyacağımızı not edelim.
Toplantıda Türkiye’nin geleceğinin inşası için birlikte yola çıkma çağrısı yapılırken, Özilhan ve Kaslowski’nin konuşmalarında demokrasi ve laiklik vurgusu dikkat çekti. İfade etmek gerekiyor ki, bu vurgular genel geçer, her zaman tekrarlanan tekerlemelerin ötesinde idi. Bir yandan laiklik ilkesinin önümüzdeki 100 yılın da teminatı olduğu ifade edilirken (şimdilik laikliği nasıl yorumladıklarını bir kenara bırakalım), diğer yandan “kuvvetler ayrılığını güçlendirmek için denge ve denetleme mekanizmalarıyla yargısal denetimin güçlendirilmesi, şeffaf, hesap verebilir, daha az merkeziyetçi ve etkin bir kamu yönetimi anlayışının yerleşik hale getirilmesi…”nden (siz güçlendirilmiş parlamenter sistem diye okuyabilirsiniz) bahsediliyordu.
TÜSİAD’ın bu yaklaşımı yeni bir dönemin habercisi mi yoksa yeni bir dönemin kokusu alındıktan sonra mı “cesur” davranmaya başladılar? Bunun bir yere kadar önemi var. Esas olan AKP’nin bir düşüş içerisinde olduğu, tüm aktörlerce de yeni döneme ilişkin hazırlıkların yapıldığı. Bu sayımızda “Gündem” sayfalarımızda yer alan bir dizi yazımızda bu başlığı çeşitli yönleri ile değerlendiriyoruz. Önümüzdeki sayılarda da “yeni döneme” ilişkin değerlendirmeleri okuyabileceksiniz.
***
Ekim ayının ilk haftasında atık kâğıt toplayıcısı işçilere yönelik sistemli bir saldırı başlatıldı. Bizde bin bir zorlukla, oldukça kötü koşullarda işlerini yapmaya, yaşamlarını sürdürmeye çalışan işçilerin sorunlarını sayfalarımıza taşıdık.
***
Yazının girişinde bahsettiğimiz üzere, AKP bir düşüş içerisinde. Tüm aktörlerce de yeni döneme ilişkin hazırlıklar yapılıyor. Bildiğimiz ise, sermaye sınıfının sağdan sola hiçbir bileşeninin “yeni dönem”e ilişkin AKP rejiminden temelde farklı bir programının olmadığı. Oysa ülkemizin bağımsızlığı ve aydınlığı için yeni bir Cumhuriyet’e ihtiyaç bulunmakta. Böylesi bir dönem dergimizin önemini bir kez daha hatırlatıyor. Bizlerde dergimizi bu doğrultuda önümüzdeki günlere dair hazırlıyor, Yeni Ülke Dergisi’nin kolektif üretimini sayfalarının dışına taşımak için somut adımlarımızı planlıyoruz.
Önümüzdeki sayımızda buluşmak üzere…
Dostlukla kalın…