Postmodern bir proje: Bilginin İslamileştirilmesi
Prof. Dr. Hasan Aydın
Postmodernizm, farklılık, çok-kültürlülük, görelilik ve perspektivizm adına modern kazanımların tümüne meydan okumaktadır. Bunu yaparken, bilimi tümüyle ideoloji konumuna indirgeyerek, din, bilim, felsefe, ideoloji, mit, vb. arasındaki ayrımları tümüyle buharlaştırmaktadır. Postmodernizmin bu yönü, üst anlatılara karşı olduğu için dinlere karşı olsa da, bilimin altını oyduğu, farklı perspektifleri eşitlediği için, kimi dinsel ideolojilerin önünü açmaktadır. Sadece onların da değil, etnik, dinsel, cinsel, farka vurgu yapan, tüm fark ideolojilerinin gelişimine ortam hazırlamaktadır. Bunun bilincinde olan kimi İslamcı ideologlar, postmodernizme tümüyle evet dememekle birlikte, onun modern bilimin diktasını yıkmakta araç olarak kullanılabileceğini, onun sunduğu olanaklardan yararlanılarak, seküler dünyanın, insanı tanrılaştıran bakış açısının alt edilebileceğini ve yeniden dinsel paradigmanın ihya edilebileceğini düşünmektedirler.[i] Nitekim Türkiye’de bilimin, değerlerin, siyasetin ve eğitimin İslamileştirilmesi için alt yapı çalışması olduğu anlaşılan bir toplantıda sunduğu bildiride Ahmet Kara, “postmodern retorik, modernizmin düşünce ve praksis üzerindeki tekeline son vermenin, nasılına ilişkin kimi ipuçları verebilir; postmodernizm, bu nedenle, modernist retoriğin etkinlik alanını daraltan içeriğiyle, modernizmin tasallutundan zarar gören kesimlerin, örneğin Müslümanların, entelektüel repertuarında bulundurulması yararlı bir söylemdir”, demektedir.[ii] İşte postmodern ortamın sunduğu bu olanaklardan yararlanan kimi İslamcı ideologların, bilgininin İslamileştirilmesi adı altında bir proje oluşturdukları[iii] ve hayata geçirmek için çalıştıkları anlaşılmaktadır.[iv] Anılan projeyi geliştiren düşünürler, Batı karşıtı gibi görünmeye özen göstermelerine rağmen ironik bir biçimde Batı’da son dönemlerde tartışılan postmodern felsefenin modern bilimsel düşünceye yönelik eleştirilerinden yola çıkarak alternatif bir ‘İslamî bilim’ çalıştıkları görülmektedir. Onların modern bilimi eleştirileri kimi zaman modern bilimin emperyalist amaçlarla kullanımı, kimi zaman doğaya ve insana verdiği zarar[v] ve daha çok da seküler temeli üzerinde yoğunlaşmaktadır.[vi] Aslında onların, modern bilime yönelttikleri bu eleştirilerin çoğu özgün değildir; çünkü Batı’da postmodern düşünce geleneği içerisinde R. Rotry, T. Kuhn, P. Feyerabend, Lyotard, M. Foucault vb. düşünürlerce çeşitli açılardan dillendirilmiştir.[vii]
Yazının tamamına erişmek için abone olmalısınız. Tıkla, abone ol