Fırtınadaki Arı: Anlatılan bizim hikâyemiz…
Hande Durna
Pandemi başlamadan hemen önce çıkan ve benim çıkar çıkmaz aldığım ama okumak ve üzerine düşünmek için sanki bilinçliymişçesine bugünleri beklediğim bir kitaptan bahsetmek istiyorum. Kitabı Gamze Yücesan Özdemir’in yazmış olması bende özel bir merak uyandırmıştı ve okuduğum üniversite ile özdeşlemiş arı analojisinin hatırlatıldığı, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Mühendisler Marşı ile giriş yapılan bir kitaba ilgisiz kalmam mümkün değildi. Kitabı aldıktan sonra hayatın “alışılmış rutin”i içerisinde yarattığım hava deliklerinde okumayı planlamışken kitaptaki “Fırtına” metaforundan esinlenecek olursam bir “Kasırga”ya sürüklendik ve orada ayakta durmaya çalıştık. Benim “alışılmış rutin”ler dediğim, kitapta bahsi geçen “siyasal iktidarın ritimleri”, bugünlerde sık sık değişik çağrışımlarla aklıma geliyor. Kapitalizmin ritminin pandemi koşullarında ifrada vardığı düşünülürse buraya takılmam çok da şaşırtıcı değil. Kitabın seyrinden bahsederken yeri geldiğinde buraya dönmek üzere devam edelim.
Yazının tamamına erişmek için abone olmalısınız. Tıkla, abone ol